Altın Rezervlerindeki Artış Türkiye Ekonomisine Katkı Sağladı
Berat Albayrak’ın Hazine ve Maliye Bakanlığı döneminde ABD, İngiltere ve İsviçre’de bulunan 350 ton altını Türkiye’ye getirmesi, dikkatleri üzerine toplamıştı. Bu kararın ardından Almanya ve İtalya, ABD’deki 245 milyar dolar değerindeki fiziki altınlarını Avrupa’ya taşımak için çaba harcarken, altının uluslararası piyasalarda yüzde 27 değer kazanması dikkat çekti. Bu durum, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın rezervlerine 21 milyar dolarlık bir katkı sağladı ve Merkez Bankası’nın altın rezervlerinde önemli bir artışa yol açtı.
Altın, jeopolitik riskler ve ticaret savaşlarının etkisiyle değer kazanmaya devam ediyor. Merkez Bankası’nın altın rezervindeki artışı değerlendiren Dünya gazetesi yazarı Ufuk Korcan, “Altının uluslararası piyasalarda bu yıl yüzde 27 değer kazanması 766,7 ton altın tutan Merkez Bankası’nın rezervlerine 21 milyar dolarlık katkı sağladı. Döviz rezervlerindeki azalma da dikkate alındığında altının toplam rezerv içindeki payı yüzde 41,5’ten yüzde 50,6’ya yükseldi.” şeklinde açıklamalarda bulundu.
Merkez Bankası’nın döviz rezervi, ekonomik sürecin bir parçası olarak önemli bir gösterge konumunda bulunmaktadır. Merkez Bankası’nın rezervleri, ülkenin döviz borçlarına karşı önlem almak, ekonomik hedeflerini desteklemek ve piyasalara güven vermek gibi amaçlarla tutulmaktadır. Türkiye’de cari işlemler dengesinin negatif olması ve ekonomik birimlerin dövize olan talebi, döviz rezervlerini kritik bir konuma getirmiştir. Yüksek enflasyon ve düşük faiz politikaları nedeniyle dövize olan talep artarken, rezervlerin erimesi ekonomi yönetimini uyarıcı bir sürece sokmuştur.
İstanbul Büyükşehir Belediye Operasyonunun Etkisi
2013 yılında gerçekleşen seçimler öncesi Merkez Bankası’nın brüt döviz rezervi 98 milyar 457 milyon dolar seviyesindeyken, 14 Mart’ta bu rakam 171 milyar dolara yükselmiştir. Ancak, 19 Mart’ta gerçekleştirilen İstanbul Büyükşehir Belediyesi Operasyonu, piyasalarda belirsizlik yaratarak tansiyonun yükselmesine yol açmıştır. Bu operasyonlar, Mart ayı içerisinde piyasalar üzerinde belirgin bir etki yaratmış ve Merkez Bankası’nın rezervlerini kullanarak döviz talebini karşılamasını gerektirmiştir. Siyasi belirsizlikler nedeniyle rezervlerde yaşanan düşüş, yapılan faiz artırımları ve alınan önlemlerle bir miktar toparlanmış ve brüt rezervler tekrar güçlenmeye başlamıştır.
Altın Rezervlerindeki Artışın Etkisi
Altın rezervlerinin toplam rezervlere olan oranı yıl içinde belirgin bir şekilde artmıştır. Bu artışta altının değer kazanması ve döviz rezervlerindeki azalma etkili olmuştur. Yılbaşında 155,1 milyar dolar olan rezervin büyük bir kısmını altın oluştururken, 14 Temmuz itibarıyla bu rakam 85,3 milyar dolara çıkmıştır. Altın fiyatlarındaki yükseliş, Merkez Bankası rezervlerine net bir katkı sağlayarak ekonomiye destek olmuştur.
Mahfi Eğilmez: Altın Talebinde Düşüş Gözlemleniyor
Ekonomist Mahfi Eğilmez, Dünya Altın Konseyi’nin hazırladığı “altın talep trendleri” raporunu hatırlatarak, merkez bankalarının altın talebinde geçen yıla nazaran bir düşüş yaşandığını belirtti. Ekonomist, altın rezervlerindeki değişimleri ve merkez bankalarının stratejilerini incelemeye devam etmek gerektiğini vurguladı.